
SU VE YAŞAM
Su, canlıların hayatını sürdürmesi için gerekli olan ve bu sebeple hayati önem taşıyan, dünya üzerindeki en mucizevi maddedir. Fiziksel olarak incelendiğinde, kokusuz, renksiz ve tatsızdır. Suyun canlılar üzerindeki özellikle de insan yaşamındaki önemi çok büyüktür.
İnsanlar susuz yaşayamazlar. Su herkesin kullanımına tercihen ücretsiz olarak sunulan temel bir gereksinimdir. İnsan günde ortalama 2–3 litre su içer. İnsanın yediği yiyecek bağlantılı su tüketimi ise 2000–5000 litre / gündür.
İnsan vücudu büyük oranda sudan oluşmaktadır. Vücudumuzdaki su oranı yasam sürecimiz boyunca değişim göstermektedir. Yeni doğan bir bebekte vücut ağırlığının %75’i sudan oluşmakta iken bu oran çocuklarda %70, yetişkinlerde %60 ve yaşlılarda %50 şeklindedir. Yetişkin bir insan, bir kısmı yiyeceklerden karşılanmak üzere günde 2-3 litre suya ihtiyaç duyar.
Yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan su, ekolojik, biyolojik, sosyolojik, kültürel ve daha birçok yönden büyük bir öneme sahiptir. Su, insanların, bitkilerin ve hayvanların tümünün yaşamlarını sürdürebilmelerinde mutlak suretle gereksinim duydukları kimyasal bir madde olmanın yanı sıra, yaşam destek sistemlerinde, ekonomik gelişmede, toplumların gönencinde ve kültürel değerlerde bütünleyici bir rol oynamaktadır.
Suyun insan vücudu üzerine etkileri ve rolü ise aşağıdaki gibi açıklanabilir:
Vücudun günlük kaybettiği su ihtiyacını karşılamak için uzmanlar normal bir insanın günde 6-8 bardak su içmesi gerektiğini belirtmektedir. Vücut ağırlığının yüzdesi olarak su kaybının sonuçları şu şekilde olabileceği belirtilmektedir:
➢ %1: susuzluk hissi, ısı düzeninin bozulması, performans azalması
➢ %2: ısı artması, artan susuzluk hissi
➢ %3: vücut ısı düzenin iyice bozulması, aşırı susuzluk hissi,
➢ %4: fiziksel performansın %20-30 düşmesi
➢ %5: baş ağrısı, yorgunluk
➢ %6: halsizlik, titreme
➢ %7: fiziksel etkinlik sürerse bayılma
➢ %10: bilinç kaybı
➢ %11: olası ölüm
➢ Beynin % 75’i sudur. (Orta derecede susuz kalmak, baş ağrısı ve baş dönmesine yol açabilir.)
➢ Su nefes almak için gereklidir.
➢ Vücut sıcaklığını düzenler.
➢ Tüm hücrelere besin ve oksijen taşır.
➢ Kanın % 92’si sudur.
➢ Nefes almak için oksijeni nemlendirir.
➢ Hayati organları korur ve yastık görevi görür.
➢ Gıdayı enerjiye çevirmeye yardımcı olur.
➢ Besinlerin emilimine yardımcı olur.
➢ Atıkları uzaklaştırır.
➢ Kemiklerin % 22’si, kasların % 75’i sudur.
Suyun pH’ı
pH bir sıvının içerisindeki H+ iyonları ile OH- iyonları miktarıyla ölçülen bir tanımdır. 0 ile 14 sayıları arasında değerlendirilir. Ph’ın 7 oluşu nötr olarak değerlendirilir. pH’ı 7’nin altında kalan sular asidik, 7’nin üzerindeki sular ise bazik olarak değerlendirilir.
➢ Doğal Kaynak Sularında yönetmelik pH 6,5–9,5 arasında olmasını uygun görmektedir.
➢ Doğal Mineralli Sularda ise, yönetmelikte pH için bir limit değer belirtilmemektedir.
Susuzluğu Gidermenin Yolları
Gün içinde vücudumuzun kaybettiği suyu geri kazanmanın en sağlıklı yolu su kaynağıdır yani suyun kendisidir. Birçok sıvı ile vücut ihtiyacı karşılansa da suyun kendisi susuzluğu gidermesi ve vücut fonksiyonlarını düzenlemesi bakımından en sağlıklı yoldur. Su ihtiyacımızı karşılayacağı düşüncesiyle içilen kahve, çay, kola gibi içecekler; idrar söktürücü maddeler içerdiklerinden bunlar, içildiğinde vücuttan atılan idrar miktarının artmasına ve vücuttan su kaybına neden olurlar. Bu nedenle suyun yerini başka hiçbir içeceğin tutması mümkün değildir.
İnsanların içmeleri gereken su miktarı vücut ağırlığına ve aktivitelerine göre değişmekle birlikte, T.C. Sağlık Bakanlığı Beslenme ve Fiziksel Aktiviteler Başkanlığı tarafından vücutta oluşan zararlı maddelerin atımını sağlamak ve vücut sıvı dengesini koruyabilmek için günde 8-10 bardak su tüketilmesi önerilmektedir.
Suyun insan yaşamındaki önemi;
➢ Su biyolojik bir çözücüdür ve bu çözücü rolüyle vitaminlerin ve minerallerin hem vücutta taşınmasını hem de çözülmesini sağlar.
➢ Su vücut sıcaklığının düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynar.
➢ Derinin nemlenmesinde, toksinlerin atılmasında ve vücudun temizlenmesinde temel bir görev üstlenir.
➢ Böbreklerin çalışmasını kolaylaştırır ve Kayganlaştırıcı bir madde olması nedeniyle birçok organın gerektiği gibi çalışmasını sağlar.
Gün içinde vücudumuzun kaybettiği suyu geri kazanmanın en sağlıklı yolu su kaynağıdır yani suyun kendisidir. Birçok sıvı ile vücut ihtiyacı karşılansa da suyun kendisi susuzluğu gidermesi ve vücut fonksiyonlarını düzenlemesi bakımından en sağlıklı yoldur. Su ihtiyacımızı karşılayacağı düşüncesiyle içilen kahve, çay, kola gibi içecekler; idrar söktürücü maddeler içerdiklerinden bunlar, içildiğinde vücuttan atılan idrar miktarının artmasına ve vücuttan su kaybına neden olurlar. Bu nedenle suyun yerini başka hiçbir içeceğin tutması mümkün değildir.
İnsanların içmeleri gereken su miktarı vücut ağırlığına ve aktivitelerine göre değişmekle birlikte, T.C. Sağlık Bakanlığı Beslenme ve Fiziksel Aktiviteler Başkanlığı tarafından vücutta oluşan zararlı maddelerin atımını sağlamak ve vücut sıvı dengesini koruyabilmek için günde 8-10 bardak su tüketilmesi önerilmektedir.